Orkestra Çalışmalarının Müzikal Gelişime Katkısı
Müzikal beceri, doğuştan gelen bir yetenekle sıkı çalışmanın bir araya gelmesiyle gelişmektedir. Bu noktada müzikal yetkinliğin gelişmesi için özellikle sık sık pratik yapmak oldukça önemlidir. Orkestra Çalışmalarının Müzikal Gelişime Katkısı yatsınamaz bir gerçektir.
Müzikal yetkinliğin gelişiminde bireysel pratiklerin yanında kolektif çalışma da büyük etkendir. Özellikle orkestra ortamında yapılan pratikler bireylerin teknik becerilerini geliştirdiği kadar diğer müzik aletleriyle uyum halinde çalabilme, diğer müzik aletlerini dinleyebilme, notalara göre anlık tepkiler verebilme ve ortak bir müzik dili sürdürebilme yetisini de bireylere kazandırır.
İçindekiler
Müzikal Gelişim Nedir?
Müzikal gelişim, müzikle ilgilenen bireylerin zaman içinde kazandıkları müzikal becerilerin, bilgi birikiminin ve estetik anlayışın bütünsel olarak ortaya çıkmasıdır. Bu gelişim sürecinde bireyler yalnızca müzik aletleri üzerinde teknik becerilerin geliştirmez, aynı zamanda müzikal anlamda duyusal farkındalık kazanırlar. Yine bu süreç, müzikal düşünme biçiminin ve duyguları ifade etme gücünün de geliştiği bir süreçtir.
Her ne kadar müzisyenlerin gelişmesi gereken ilk nokta çaldıkları müzik aletlerine hakimiyetleri olsa da müzikal gelişim süreci yalnızca parmakların müzik aletine aşina olmasıyla ve müzik aletinin iyi bir şekilde çalınmasıyla tamamlanmaz. Bu noktada müzikal anlamda asıl gelişim, müzikal yetilerle bütünleşmektedir. Bu bütünleşme de müziği bir dil gibi kavrayarak, duyguları müzik aletiyle dışa yansıtarak ve farklı orkestra ile uyum halinde çalmayı öğrenerek tamamlanır.
Tüm bunlara ek olarak müzikal gelişimi tamamlayan unsurların arasında müzikal ifade ve yorum gücü gelmektedir. Yani müzikal gelişim yalnızca bir müzik aletini doğru çalmak ve nota kaçırmamak değil, onunla bütünleşmek ve onunla içsel bir bağ kurarak duyguları doğru şekilde dışarıya yansıtmaktır.
Ekip İçinde Uyum ve İş birliği Becerilerinin Gelişimi Nasıl Olmalıdır?
Müzikle ilgilenen bireyler her ne kadar enstrümanları tek başlarına çalsalar da, kaliteli bir müziğin ortaya çıkması için ekip çalışması gerekebilir. Bu noktada bireylerin ekip içinde uyum ve iş birliği becerilerinin gelişmiş olması, ekip ruhunun gelişme ve kaliteli bir müzik ortaya çıkması için ilk gereksinimdir.
Özellikle orkestra gibi kolektif yapılarda ekip içindeki uyum ve iş birliği becerileri büyük önem taşır. Bu parametreler hem bireylerin yaptığı müzikten zevk almalarını hem de kaliteli işlerin ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır. Peki iyi bir ekip için bireylerin ekip içi uyum ve iş birliği becerileri nasıl gelişir?
- Aktif Dinleme Yapmak: Bir ekip halinde müzikal çalışma yapan bireylerin dikkat etmesi gereken ilk nokta, aktif dinleme yapmaktır. Genel müzikal yapıyı dinleyerek hareket etmek, ekip içi uyum ve iş birliği becerilerini artırır.
- Etkili İletişim Kurmak: Özellikle provalar sırasında ekip arkadaşlarının birbirleriyle iyi iletişim kurması, performansı etkileyen unsurların başında gelmektedir.
- Kaliteli iş Çıkarmak: Ekip içi uyumun sağlanması için her bireyin, orkestra içindeki görevlerini kaçırmaması gerekir.
- Orkestraya Uyum Sağlamak: Ekip içindeki uyumun artması ve iş birliği becerilerinin gelişmesi için orkestraya uyum sağlamak gerekmektedir. Bu noktada özellikle ani tempo değişikliklerine, yorum farklılıklarına ve şefin direktiflerine ayak uydurmak önemlidir.
Dinleme ve Ritim Algısının Güçlenmesi
Orkestra çalışmalarında ekip uyumu ve iş birliği süreçlerini geliştirmek için dinleme ve ritim algısının güçlenmesi gerekmektedir. Bireysel çalışmalarda ana odak, müzik aletinin doğru şekilde çalınması ve doğru nota basmak üzerinedir. Bu nedenle dinleme ve ritim algısı kısmen güçlendirilebilir. Orkestra çalışmalarında ise ekip uyum için bireylerin diğer enstrümanları dinlemesi, bir plan dahilinde enstrümanını çalması ve uyum sağlaması gerekir. Bu nedenle dinleme ve ritim algısının gelişmesi için bol bol orkestra şeklinde provalar yapılmalıdır.
Orkestraya dahil olan müzisyen yalnızca kendi müzik aletini çalmaya ve şefi takip etmeye odaklanmaz, aynı zamanda çevresindeki müzisyenleri, diğer müzik aletlerini ve süre gelen dinamik yapıyı da takip eder. Bu durum da dolaylı yoldan dinleme ve ritim algısının güçlenmesine katkı sunar.
Sahne Deneyimi ve Performans Kaygısını Yönetme
Müzikal gelişimin en önemli adımlarından birisi sahne deneyimidir. Bireyler her ne kadar müzik aletlerini mükemmel şekilde çalsalar ve teknik olarak eksiksiz olsalar da, sahnede müzik yapmak tamamen farklı olaydır. İşte tam da bu noktada sahnede oluşabilecek performans kaygısını yönetmek açısından orkestra olarak yapılan provaların önemi büyüktür. Bireyler orkestra olarak yapılan provalarda tek olmadıkları için bir nebze de olsa kaygılarından kurtulabilirken aynı zamanda yapılan tekrarlar sonucu performanslar yükseleceği için daha emin bir şekilde sahneye çıkabilirler.
Performans kaygısı gütme sorununun en önemli nedeni ‘’ya başarısız olursam, ya hata yaparsam’’ düşüncesidir. Orkestra deneyimi, bu düşüncelerden kurtulmak için de oldukça faydalıdır. Zira orkestra deneyiminde bireyler, hata yapmanın bu işin bir parçası olduğunu ve önemli olan şeyin ahengi bozmadan performansa devam etmek gerektiğini öğrenirler.
Teknik ve Müzikal Yeteneklerin Gelişimi
Orkestra çalışmaları, teknik ve müzikal yeteneklerin gelişiminde tamamlayıcı bir etken olmaktan çok direkt olarak geliştirici bir unsurdur. Zira bir müzisyen bu çalışmalardan müzik aleti çalmayı değil aynı zamanda teknik anlamda gelişmeyi ve müzikal yeteneklerini açığa çıkarmayı öğrenir. Aynı zamanda orkestra çalışmaları bireylere çalarken düşünme, uyum içinde hareket etme ve parçalara yorum katma yetileri de kazandırmaktadır.
Teknik ve müzikal yeteneklerin gelişiminde bireylerin çabası oldukça belirleyici bir faktördür. Bireyler orkestra çalışmaları sırasında belirli bir tempoda çalmaya ve bir disiplin çerçevesinde müzik yapmaya alışır. Bu alışma süreci bireylerin potansiyeline ve isteğine göre şekillenirken, iyi giden orkestra provalarıyla bireyler teknik olarak da gelişim sağlar. Aynı zamanda orkestra çalışmaları bireylerin parçaları duygu ve anlam bütünlüğü açısından anlamalarına da yardımcı olur. Bu husus, müzikal yeteneğin gelişmesinde etkin rol oynar.